Aralık 2025 – Gözler Netleşirken, Bilinç Sahneye Çıkıyor
- Su EREM

- 4 gün önce
- 3 dakikada okunur

Aralık ayı, sanki evrensel bir perdeyi aralayıp Artık gerçekten ne istiyorsun? diye soran bir enerjiyle geliyor. Gökyüzünün ritmi bu ay hem derinleştirici hem de netleştirici. Bir yandan ilişkileri, duyguları, arzuları berraklaştırırken diğer yandan gerçeklerle yüzleşmen için hafifçe kolundan çekiyor. Ama merak etme; bu yüzleşme, seni daraltan değil, tam tersine genişleten bir farkındalık alanına davet eden türden.
Ayın genel teması: Kendine dürüst ol ve ışığı içeriden yak.
Ve kabul edelim, ışığın içerden parlaması bazen bir kıvılcım, bazen bir yıldız patlaması kadar gürültülü olabilir!
Ayın İlk Sahnesi: İlişkilerde Derin Nefes, Net Bakış
Ayın başında Venüs ve Plüton’un oluşturduğu yumuşak ama güçlü bir kapı aralanıyor. Bu etki, ilişkilerde maskeleri çıkarma ve gerçekten neye değer verdiğini fark etme enerjisini büyütüyor. Sanki biri görünmez bir kalemi alıp zihnindeki karmaşık ilişki sayfalarını düzenliyor gibi…
4–5 Aralık’taki İkizler Dolunayı ise iletişimi adeta rafine bir cerrah titizliğiyle açıyor. Zor konuşmalar, kabullenilen gerçekler, açıklığa kavuşan bağlar…Dolunay şöyle fısıldıyor: Korkma, konuş. Konuştukça hafiflersin.
Aynı günlerde Mars ve Chiron, içsel yaralara ışık tutuyor. Bu ışık bazen sızlatır ama aynı anda iyileştirir. Hem SBAS’ın dönüşüm Çarkını hem de kolektif bilincin şefkatli yüzünü hissettiren bir süreç.
6–7 Aralık: Büyük Üçgen – Zamanla Yarışı Değil, Zamanla Birlikte Akışı Seç
Bitirmek istediğin işler, toparlamak istediğin konular, aile içi meseleler… hepsi bir anda tamamlanabilir hale geliyor.
Gökyüzü sana şöyle diyor: Korkma, ak. Su nasıl yolunu buluyorsa sen de bulacaksın.
Tabii kısa süreli dirençler kapıyı çalabilir; 9 Aralık’taki Mars–Satürn karesi buna işaret ediyor. Sabırsızlık kabarabilir, beklentiler şişebilir. Bu günlerde yapılacak en iyi şey: İlerlemeyi hızla değil, farkındalıkla seç.
10–15 Aralık: Zihin Dalgalanırken, İç Sesin Söz İstiyor
Merkür’ün Lilith, Uranüs ve Neptün ile dansı, zihinde beklenmedik dalgalar yaratabilir. Ani haberler…Düşünce sıçramaları…Yoldayken rota değiştiren fikirler…
Burası biraz düşünce trafiği yoğun bölge olabilir. Ama bu yoğunluk aynı zamanda zihnin için bir temizlik fırsatı.
Hangi düşünce seni büyütüyor?
Hangisi seni küçültüyor?
İşte tam o ayrımı hissetmen için gökyüzü seni dürtüyor.
Mars’ın Oğlak burcuna geçmesiyle birlikte 15’inden itibaren disiplin, odak ve hedef bilinci geri geliyor. Enerjini dağıtan gölgeler çekiliyor; yerine Hadi yapalım! hissi geliyor.
20–21 Aralık: Yeniden Doğuşun Eşiği
20 Aralık’taki Yay Yeniayı, içsel anlam arayışının kapısını açıyor. Bu Yeniay sanki ruhuna şöyle sesleniyor: Şimdi kendi hikâyeni yeniden yazma zamanı.
21 Aralık’taki Gündönümü ise duygusal, zihinsel ve ruhsal olarak derin bir sınamayı tetikleyebilir. Gerçekçi olmayan beklentiler, hayaller ve sorumluluklar arasında küt diye bir fark ediş yaşayabilirsin.
Fakat işte bu fark ediş, SBAS’nin tam kalbidir: Dönüşüm kapısı, yanılsama bittiğinde açılır.
Güneş Oğlak’a Geçerken: Netlik, Yapı ve Bilincin Taş Gibi Sağlam Hali
Güneş’in Oğlak’a geçişiyle birlikte hava değişiyor. Bir anda hayatın sahnesi ciddileşiyor gibi olabilir ama aslında bu çok değerli bir dönem: Gerçekleri kabul etmek, hedefleri somutlaştırmak, planları uygulamak, öz disiplin geliştirmek…
Bu dönem, hiçbir şey yapmadan bekleyeyim zamanı değil. Ama kendimi zorlayayım zamanı da değil. Burası bilgelikle ilerleme alanı.
Gerçek alçakgönüllülük de işte burada devreye giriyor:
Kendi sınırlarını kabul ederken gücünü fark etme hali.
24–30 Aralık: Ruhsal Derinlik, Şifa ve Sözün Gücü
Venüs’ün Oğlak’a geçişi, ilişkilerde derin bir kararlılık isteği getiriyor. Sanki kalbin şöyle diyor: Beni oyunlara değil, gerçeğe götür.
Ama Neptün ile kare açı, bir yandan romantik mistisizme çağırırken bir yandan da aşırı idealizme karşı uyarıyor. Bu günlerde kalbin hem cennete uzanmak ister hem de yere sağlam basmak…Karmaşık gelebilir ama aynı zamanda çok besleyici bir süreç.
28 Aralık’taki Merkür–Chiron üçgeni, iletişimi şifalandırıyor. Bu tarihte yapılan konuşmalar, yılların düğümünü çözecek kadar güçlü olabilir.
Ayın son günlerindeki Merkür–Satürn karesi ise şöyle der: Konuş ama sorumluluğunu al. Sözün, senin enerjisel imzan.
Aralık’ın Sana Mesajı
Bu ay:
Netleşiyorsun.
Büyüyorsun.
Hayallerini gerçeklikle hizalıyorsun.
Kendi öz ışığını yeniden keşfediyorsun.
Gökyüzü tüm ay boyunca kulağına aynı şeyi fısıldıyor: Kendine daha dürüst baktığında, yaşam sana daha cömert davranır.
Aralık’ın belki de en güçlü etkisi şu: Bu satırları okurken için hafiflediyse, bil ki enerjin çoktan yeni bir düzene uyumlanmaya başladı.




20 Aralık benim doğum günüm. Tam da 20 Aralık için bu mesajı almak çok manidar. Bilgiyi almak kadar kullanmak da önemli. Başka neler mümkün?