Eylül Ayı Astrolojisi – Bırak ve Büyü

Su EREM
4 gün önce
3 dakikada okunur

**Eylül ayında Satürn’ün geri hareketi, Dolunay ve Yeniay tutulmalarıyla gökyüzü enerjileri / Sihirli Bilinç Akademisi - Su EREM**

Eylül ayı, gökyüzünde bir şarkı gibi çalıyor: Bırak ki, büyüyebilesin. Bu ay bize hem teslimiyetin hem de yeniden başlamanın gücünü hatırlatıyor. Kaos ve düzenin aynı anda var olduğu bir aydayız. Sanki evren bir elini kalbine koyup fısıldıyor: Üzerinde taşıdığın ağırlıkları bırak… Yeni doğacak olan için yer aç.

Eylül’ün enerjisi yalnızca yıldızların hareketlerinden değil, aynı zamanda doğanın ritminden de besleniyor. Sonbaharın gelişi, ekinoksun eşitliği, bereketin tohumları… Hepsi birleşip bize dönüşüm ve dengeyi öğretiyor.

Satürn’ün Balık’a Dönüşü: Sabır, Teslimiyet ve Yeniden Başlangıç

1 Eylül’de Satürn tekrar Balık burcuna geçti. Satürn, - zamanın öğretmeni - olarak bilinir. Onun dersleri kolay değildir ama uzun vadede hayatımızın temel taşlarını oluşturur.

Balık burcunda bize şunu soruyor: Gerçekten neyi taşımak zorundasın, neyi taşıyormuş gibi yapıyorsun?

Bu transit, 2026’ya kadar devam edecek. Yani önümüzde uzun bir dönem var. Bu süreçte, belirsizlikleri kabul etmeyi, akışa güvenmeyi ve kontrol etme yerine güvenmeyi öğreniyoruz. Hedeflerin birden değişebilir, planların ertelenebilir. Ama bunlar bir kayıp değil, daha doğru bir yola yönlendirilme fırsatı.

Eğer hayatında bir şeyler aksıyorsa, bu aslında sana hangi kapıyı işaret ediyor olabilir?

Merkür Başak’ta: Zihin Arınması

2 Eylül’de Merkür, Başak burcuna yerleşiyor. Merkür Başak burcunun yönetici gezegeni. İki hafta boyunca zihnimiz daha analitik, daha düzenli, daha sistemli çalışacak. Evini toparlamak, masanı düzenlemek ya da zihinsel bir detoks yapmak için mükemmel bir zaman.

Ama 3 Eylül’de Uranüs ile yaptığı kare açı zihni hızlandırıyor. Düşünceler uçuşuyor, kararlar aceleye gelebiliyor.

İşte burada önemli olan nokta şu:

✔️ Önce nefes al

✔️ Sonra kalbini dinle

✔️ Ve ancak o zaman karar ver

Çünkü evren bize sadece hız değil, aynı zamanda derinlik de sunuyor.

5 Eylül Mars & Jüpiter: Kalpten Dilekler

Bu tarihte Mars ile Jüpiter arasındaki gerilim büyülü bir enerji yaratıyor. Bazen gerilim kelimesi olumsuz gibi algılanır ama aslında bu açı bir dileğin gerçekleşmesi için gerekli kıvılcımı yakabilir.

Sanatsal projeler, yaratıcı işler ya da kalbinden geçen büyük niyetler için gökyüzü çok elverişli.

Küçük bir niyet seremonisi yapabilirsin:

✨ Kalbine elini koy

✨ En saf dileğini düşün

✨ Ve onun evrene doğru yayıldığını hisset

Bırak, evren gerisini zaten organize ediyor.

7 Eylül Ay Tutulması: İçsel Sessizlik

Balık burcunda gerçekleşen Ay Tutulması, hayatımıza derin bir sessizlik getiriyor. Kimi zaman sessizlik ürkütücüdür çünkü zihnin sürekli konuşur. Ama bu tutulma bize diyor ki: Şimdi sus… Çünkü cevap, zaten kalbinin içinde.

Korkular, şüpheler, eski düşünce kalıpları gündeme gelebilir. Ama onlarla kavga etmene gerek yok. Sadece fark et ve bırak. Bu günlerde yapılacak basit bir meditasyon bile ruhunu yeniden hizaya getirebilir.

İlişkilerde Açığa Çıkan Gerçekler

16 Eylül’den itibaren ilişkiler sahnesinde perde aralanıyor. Venüs, Mars ve Chiron arasındaki açılar şunu hatırlatıyor: 💬 Artık konuşmadığın şeyleri konuşma zamanı.

Kaçtığın ya da görmezden geldiğin konular, aslında şifa kapını açıyor. İlişkilerdeki açıklık, kırılganlık ve dürüstlük bu dönemde en büyük güç kaynağın olabilir.

21 Eylül Tutulması & Ekinoks: Bırak ve Yeniden Başla

Ayın zirvesi hiç şüphesiz 21 Eylül’deki Başak Yeniayı ve Güneş Tutulması. Bu tutulma, Satürn ve Neptün ile karşıt, Uranüs ve Plüton ile büyük üçgen içinde. Yani gökyüzü bize çok net bir mesaj veriyor:👉 Yeni doğumlar için, eskiyi bırakmalısın.

Ekinoks ile birlikte gece ve gündüz eşitleniyor. İşte bu, hayatımızda da bir denge arayışına işaret ediyor. Artık fazlalıkları temizlemek, hayatının alanlarını sadeleştirmek, hem bedenine hem de zihnine iyi bakmak zamanı.

Bir ritüel önerisi:

21 Eylül’de eline küçük bir kağıt al. Sana yük olan şeyleri yaz. Kağıdı yak ve külleri toprağa bırak. Sonra yeni dileklerini yaz, onu da toprağa göm. Bu, evrene teslimiyetin en saf simgesidir.