Zihin mi? Duygular mı? Yoksa Birlikte mi?
- Su EREM
- 18 Oca
- 2 dakikada okunur
Zihin mi? Duygular mı? Yoksa Birlikte mi?
Hiç kendine şu soruyu sordun mu: “Ben ne hissediyorum ve bu hissettiklerimle ne düşünüyorum?”
Zihin ve duygular arasındaki bu dans, bizi biz yapan şeylerin tam ortasında yer alıyor. Peki, bu iki güç gerçekten birbirinden ayrı mı? Ya da sadece birini ön planda tutarak mı yaşıyoruz?

Duyguların mı zihinle yarışıyor?
Bazen hayat öyle bir noktaya gelir ki, duygularımız zihnimizin kontrolünü ele geçirir. Bir düşün: En son ne zaman bir olay seni öylesine etkiledi ki mantığını bir kenara bırakıp sadece hissetmeye başladın?
Kimi zaman yaşadığımız bir acı, kimi zaman ise kendimizi yetersiz hissetmek bu duygusal dalgalanmaları tetikler. Peki, bu duygular bizi neye inandırır? Kendini yetersiz hissettiğinde, zihnin “yeterince iyi değilim” inancını oluşturur. Ancak bu ne kadar gerçektir? Zihin, duygularımızın etkisiyle gerçeği mi görür, yoksa sadece hislerin oluşturduğu bir algıyı mı yaratır?
Zihni ve duyguları ayrıştırmak mümkün mü?
Birçoğumuz hayatı ya zihin odaklı ya da duygu odaklı yaşamaya eğilimliyiz. Duygularını bastırıp mantık çerçevesinde hareket etmek mi daha kolay? Yoksa kendini tamamen duygularına bırakıp gerçekliği göz ardı etmek mi? Bir an dur ve düşün: Hayatını sadece zihninle yönlendirmeye çalıştığında ne oldu? Ya da sadece duygularının peşinden gittiğinde nerede kaybolduğunu fark ettin mi?
Zihin ve duygular neden birlikte çalışmalı?
İnsan ne sadece bir duygusal varlık ne de sadece zihinsel bir mekanizmadır. Zihin ve duygular bir bütündür ve birbirlerini tamamlarlar. Duygular, bize yaşamın renklerini sunarken zihin, bu renkleri anlamlandırır. Peki bu ikisinin uyumunu nasıl sağlayabiliriz?
Kendi kendine sorabileceğin birkaç soru:
Bu hissettiğim duygu ne anlatıyor?
Bu duygunun arkasındaki düşünce ne?
Duygularımı gerçek kabul ettiğimde, zihnim buna nasıl tepki veriyor?
Birlikte hareket etmeyi öğrenmek
Duygularını görmezden gelmek yerine, onları kabul etmeyi seç. Zihninin duygularını yargılamasına izin vermek yerine, bir ekip gibi çalışmayı düşün. Çünkü her duygu bir mesaj taşır ve her düşünce, duygularının bir sonucudur.
Zihin ve duyguların uyum içinde çalıştığı bir yaşam yaratmak mümkün. Sen, duyguların ve zihnin arasında sıkışıp kalmak yerine, bu ikisini bir araya getiren kişi olmayı seçer misin?
Belki de şu soruyla bitirebiliriz:
Duygularımla barışıp zihnime ne katabilirim?
Comments